DGS | Dikey Geçiş Forum

Tam Versiyon: Kritik Tercih Meselesi
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Arkadaşlar merhaba ben az önce ekşisozlukteki dgs başlığında birisinin yazdığı yazıyı sizlerle tartışmak istiyorum. Ben 26 yaşındayım. Bu yılki dgsden nihayet iyi bir sonuç alabildim fakat şimdi çok daha farklı problemlere sahibim. Dgsye bu yıl 4. girişim oldu ve şimdiye kadarki tek hedefim Boğaziçini tutturabilmekti. Şu an için puanım tutar gibi gözüküyor fakat sözlükteki yazıyı okumamla beraber tüm heyecanım gitmiş durumda. Aranızda dgs mezunu varsa özellikle tecrübelerini aktarırlarsa çok sevinirim. Başlıktaki akıl karıştırıcı sorular şunlardı:

-bir tık alt üniversiteye gidip iki yıl erken mezun olup iş tecrübesi edinmek, para kazanmaya başlamak ve kendini geliştirmek mi daha verimli yoksa üniversite adı için iki yıl(hazırlık varsa üç) fazladan eğitim görmek mi?
-orta yaşa yakın kimseler olarak iyi üniversitenin zorlayıcı derslerine odaklanmak için dışarıda çalışmamanız gerekecek peki bu durumda hayatınızı idame ettirecek maddi kaynağı sağlayabilecek misiniz?
-iş yerlerinde insanlar birbirlerinin üniversitelerinin adlarını mı bilirler yoksa yetenek/tecrübelerini mi?
-işverenler için tecrübesiz, orta yaşlarda çok iyi üniversite mezunu birisi mi daha değerlidir yoksa 2 yıllık deneyim sahibi, bir tık alt üniversiteden mezun olmuş kişi mi?
-otuzlu yaşlara merdiven dayamış kişilerin henüz ergenliğin içerisinde bulunan kişilerle aynı sosyal ortamı paylaşacak olmaları üzerlerinde ne tarz bir etki yaratır?
-sosyal çevreniz sizden evlilik, çocuk haberleri beklerken sizin onlara bir dört yıl daha üniversite okuyacağım haberini vermeniz onlarda ne tarz düşünceler yaratır?



Sanıyorum ben yıllardır hayalim olan şeyden vazgeçmek durumunda kalacağım. 30 yaşında mezun olacak olmanın düşüncesi bile ürkütücü geliyor ki muhtemelen hazırlık okuyacağım ve birkaç dönem de dersleri uzatacağım dersek yaş 31 32ye gelmiş olacak.
(07-09-2017, Saat: 23:53)mehmet_akinci Adlı Kullanıcıdan Alıntı: [ -> ]Arkadaşlar merhaba ben az önce ekşisozlukteki dgs başlığında birisinin yazdığı yazıyı sizlerle tartışmak istiyorum. Ben 26 yaşındayım. Bu yılki dgsden nihayet iyi bir sonuç alabildim fakat şimdi çok daha farklı problemlere sahibim. Dgsye bu yıl 4. girişim oldu ve şimdiye kadarki tek hedefim Boğaziçini tutturabilmekti. Şu an için puanım tutar gibi gözüküyor fakat sözlükteki yazıyı okumamla beraber tüm heyecanım gitmiş durumda. Aranızda dgs mezunu varsa özellikle tecrübelerini aktarırlarsa çok sevinirim. Başlıktaki akıl karıştırıcı sorular şunlardı:

-bir tık alt üniversiteye gidip iki yıl erken mezun olup iş tecrübesi edinmek, para kazanmaya başlamak ve kendini geliştirmek mi daha verimli yoksa üniversite adı için iki yıl(hazırlık varsa üç) fazladan eğitim görmek mi?
-orta yaşa yakın kimseler olarak iyi üniversitenin zorlayıcı derslerine odaklanmak için dışarıda çalışmamanız gerekecek peki bu durumda hayatınızı idame ettirecek maddi kaynağı sağlayabilecek misiniz?
-iş yerlerinde insanlar birbirlerinin üniversitelerinin adlarını mı bilirler yoksa yetenek/tecrübelerini mi?
-işverenler için tecrübesiz, orta yaşlarda çok iyi üniversite mezunu birisi mi daha değerlidir yoksa 2 yıllık deneyim sahibi, bir tık alt üniversiteden mezun olmuş kişi mi?
-otuzlu yaşlara merdiven dayamış kişilerin henüz ergenliğin içerisinde bulunan kişilerle aynı sosyal ortamı paylaşacak olmaları üzerlerinde ne tarz bir etki yaratır?
-sosyal çevreniz sizden evlilik, çocuk haberleri beklerken sizin onlara bir dört yıl daha üniversite okuyacağım haberini vermeniz onlarda ne tarz düşünceler yaratır?



Sanıyorum ben yıllardır hayalim olan şeyden vazgeçmek durumunda kalacağım. 30 yaşında mezun olacak olmanın düşüncesi bile ürkütücü geliyor ki muhtemelen hazırlık okuyacağım ve birkaç dönem de dersleri uzatacağım dersek yaş 31 32ye gelmiş olacak.

bence önemli olan tek şey sen ne istiyorsun ? Hayallerin ve yarınlara kendinle ilgili oluşturduğun planlar... Gerisi boş! Unutma ki okumanın yaşı yoktur. Vazgeçtiğinde ilerde keşke demek istemiyorsan hayallerine yürü derim. 34 yaşında 2 çocuklu 2. Kez dgs yi kazanmış ve şuan 2. Üniversitemi okuyacak bir anne olarak söylüyorum ?
Sırf bu konuya yanıt yazmak için girdim buraya. Ben bu konuyu enine boyuna dershanede rehberlik hocalarıyla, aile içi herkesle uzun uzun tartıştım. İşin idealist yönüyle de baksanız başka yönlerle de baksanız her türlü hızlı bitirilecek okula gitmek mantıklı gözüküyor. Toparladığım nedenleri şöyle özetleyecek olursam

1- Bu sınav LYS değil. LYS'de her halükarda 4 yıl okuyacağınız için iyi okula gitmek elbette ki çok mantıklı. Fakat dgs ile aynı bölümden aynı diplomaya aynı imza yetkisine 2 yılda, 4 yılda ya da 5 yılda sahip olmak gibi seçeneklerimiz var

2- 2-3 yıl okulda çoğunluğu boş geçirilecek zamanlarınız(matematik fizik vs. ile derinden ilgilenmek + kendi okulunuzda gördüğünüz dersleri tekrar görmek) iş hayatında çok verimli harcanabilir.
2-3 yıl hiçbir şekilde özellikle bu yaşlarda çöpe atılacak zamanlar değil mesela ben çocuğumla daha çok vakit geçirmeyi, zaten iki yıllıkta gördüğüm dersleri tekrar tekrar dinleyip kaprisli hocalardan not toplamaya çalışmaya yeğlerim.

3- İyi okulu bir de okuma derdi var.. Lys'de derece yapmış kişilerle malesef aynı sınavlara girip aynı değerlendirmeye tutulacağız ve ortalamalar o çocukların notlarına göre belirlenecek. Mesela Boğaziçi Endüstri mühendisliğine lys ile gelen çocuk YGS + LYS sınavlarında fule yakın yapmış demektir. Fakat DGS ile giden kişi 50 küsür sayısal netle girebiliyor. Fen Lisesi'nde biyoloji kimya fizik görmüş çocuklar ile beraber bu derslere girdiğinizi düşünün. Benim tanıdığım hiçbir DGS'li gittikleri iyi üniversitelerden iyi sonuçla dönmediler. Çoğu zaten okulu değiştirdi. Değiştirmeyenler de ya birkaç yıl daha uzattı okulu ya da çok kötü ortalamalarla hocalara yalvara yalvara mezun oldular.
1-Bu soruna şöyle bir cevap vermek isterim.Gireceğin bölüme göre değişir bu.Mesela hukuk okuyacaksan (Boğaziçi yazmışsın ama örnek olsun diye yazıyorum) okula çok fazla değer vermeye gerek yok.Kendini pazarlamana bakar.Çenene bakar vb.Yok eğer mühendislik dersen burdada kendini geliştirmeye bakar.Çok iyi üniversiteden mezun olmasan bile yaptığın uygulamalar,projeler ile güzel yerlere gelip güzel hayat elde edebilirsin.Öncelikle istediğin meslek nedir ve mesleğe olan sevgin ne durumdadır buna karar vermek lazım.

2-Boğaziçi için konuşacak olursak bir çok dersine katıldım.Çok kolay dersleri yok.Hele ki DGS seviyesinde bir öğrencinin bu derslerin altından kalkması için diğer öğrencilerden 3 kat daha fazla çalışması lazım.Tabi bir de hocaların sürekli öğrencileri ödeve ve araştırmaya tevşik etmesi bunu dahada zorlaştırıyor.Fakat hem çalışıp hemde bunların üstesinden gelenler var mı var.Bu işte sende bitiyor.

3-Bu soruna yine birinci sorudaki gibi cevap veriyorum.Yine seçeceğin bölüm bunu belirler.Mesela bilgisayar mühendisi olucaksan bir firmaya proje sorumlusu olarak yerleşmek istersen önce okuluna bakarlar.Yok ben güzel projeler çıkartırım şirketimi kurarım dersen burada tecrübelerin devreye girer.Bir fikir ile milyonları kazanıp , patron olabilirsin.Bilgisayar mühendisliği için konuşacak olursam eğer (yine dediğim gibi seçiceğin meslek önemli) Türkiye'de bu sektörde okul önceliklidir.

4-

5- Senden hayat dersi alırlar heralde bir şey diyemedim Smile

6-Evet bu aileden aileye değişecektir.Okula öncelik veren bir ailede büyüdüyseniz ki mesela benim gibi evlilikten çocuktan önce okul diyebilirler.Tamamen ailenin yetişmesine bağlıdır diyebilirim.

Boşver okumanın yaşı yoktur.2-3 bin lira alıp bu hayatta sürüneceğine , okuyup 32 yaşında 5-6 bin lira al normal bir hayat yaşamaya bak.Okuyan adamın çevreside daha farklı oluyor.