DGS | Dikey Geçiş Forum

Tam Versiyon: DGS Sözel Bölümde Sıkıntı Yaşayanlara
Şu anda arşiv modunu görüntülemektesiniz. Tam versiyonu görüntülemek için buraya tıklayınız.
Sözel Bölümde Sıkıntı Yaşayanlara

İlk olarak cümlelerden başlayalım. Hepimizin dert yandığı bir konu var. Cümleyi okuruz, anladığımızı düşünürüz, soru kökünde bizden cümleden bir çıkarım yapmamız istenir. Kafamızda bir şeyler şekillendirerek, şıkları okumaya başlarız. Ve bir bakarız iki şık arasında sıkışıp kalmışız. Birçok yayınevi bu birbirine yakın şıkkı kasıtlı verir ama ÖSYM’nin sormuş olduğu sorularda belli bir mantık vardır. O mantık da soru kökünde gizlidir. Size bir cümle verilir ve ardından bu cümlede anlatılmak istenen nedir? veya bu cümlede asıl anlatılmak istenen nedir? şeklinde soru sorulur. İlk soru tipi sizden cümlede anlatılanın doğrudan yorumunu istemektedir. İkinci soru tipinde ise verilen cümleden bir genelleme yapmanız istenir. Bu soruda verilen cümle amaç değil, amaca ulaşmada bir araç olarak kullanılmaktadır. Buna dikkat ettiğimizde, soruyu çözmemiz kaçınılmazdır.

Sözel bölümde zaman kazanmamıza yardımcı olan bazı soru tipleri vardır. Kanıtlanabilirlik (Öznel/nesnel), olasılık/varsayım/önyargı/çıkarım, amaç-sonuç ve neden-sonuç şeklinde gelen sorular bize zaman kazandıracak soru tipleridir. Çünkü bu tip sorularda cümleyi anlamak için kafanızı yormanıza hiç gerek yoktur. Tek yapacağınız size sorunun cevabını verecek kolaylıkları bilmenizdir. Peki bunlar neler?

 

1.Öznellik/nesnellik söz konusudur şeklinde soru geldiğinde yapılacak tek şey cümle içinde sıfat aramak. Sıfatı buldunuz mu, cevabı buldunuz demektir. Bunun dışında bilmemiz gereken kişisel yorumların asla nesnel olmadığıdır.

 

2. Olasılık/varsayım/önyargı/çıkarımla ilgili sorular, ne olduklarını bildiğimizde kolaylıkla yapabileceğimiz sorulardır. Kısaca özetleyecek olursak olasılık bir durumla ilgili olması muhtemel tahminler yapmak. (Olumlu veya olumsuz) Olasılık sorularında genellikle fiilin sonunda ebilmek yardımcı fiili vardır. Örnek olarak; Volkan yarın okula gelmeyebilir. Cümlesine baktığımızda Volkan için her iki durumun da söz konusu olduğunu görüyoruz. Eğer cümledeki yargının aksinin de olabileceğini söyleyebiliyorsak, bu tür cümleler olasılık cümlesidir.

 

Varsayım cümlelerinde ise olmamış bir durum, olmuş gibi veya olmuş bir durum olmamış gibi kabul edilir. Bu tür cümlelerde genellikle farz et, diyelim ki, tut ki, varsayalım kelime ve kelime grupları kullanılır.

 

Önyargı cümlelerinde net ifadeler vardır. Sen bu sınavı kazanamayacaksın! gibi..

 

Çıkarımlarda ise meydana gelmiş bir olayın sebepleri üzerine tahmin yapılır. Örneğin: Sınavı kazanamayacağını biliyor olmalı ki hiç ders çalışmıyor.

 

3. Son olarak sıklıkla karşımıza çıkan neden-sonuç/amaç-sonuç cümlelerine bir göz atalım. Bu tür sorularda genellikle ilişki için ve -dığından ile sağlanır. Yapacağımız tek şey için gördüğümüz yere amacıyla ve nedeniyle kelimelerini getirmek. Bu şekilde kolaylıkla çözebilirsiniz.

 

Eğer bu soruları hızlı çözmek istiyorsanız, yapılacak şey göz ucuyla hızlıca aradığınız şeye odaklanmak. Cümlenin anlamı çoğu kez işimize yaramıyor. Hızlı bir şekilde ekimizi buluyor ve soruları çözüyoruz.

Şimdi denemelerde kullandığım birkaç taktikten bahsedeyim.

Cümle sıralama sorularını çözerken, ilk yaptığım cümlenin yüklemini bulmak. Yüklemi bulup bir kenara yazdıktan sonra yaptığım şey son-ilk ilişkisi kurarak cümleyi oluşturmak. Son-ilk ilişkisi, yüklem cümlesi dışında seçtiğiniz herhangi bir kelime grubunun son kelimesi ile diğer kelime gruplarının ilk kelimesi arasında ilişki kurmak oluyor. Bu şekilde kısa bir süre içinde çözebiliyorum bu tip soruları. Ama dikkat edilecek bazı şeyler var. Cümleyi kurduktan sonra, hızla cümlenin özne + tümleçler + yüklem kuralına uyup uymadığını kontrol ediniz. Özne bazen (bence daima) kelime gruplarından oluşabiliyor. Bu yüzden hangisi birinci olur denildiğinde, özne olduğunu düşündüğünüz kelimeyi işaretlemeyiniz, yanılabilirsiniz.

 

Benim en çok soru kaçırdığım kısım yer değiştirme soruları. Ki bu konu hakkında paylaşacağınız bir şeyler varsa çok sevinirim. Ben yer değiştirme sorularını çözerken ilk cümleye daima başrol veririm. Cümleyi okuyup, giriş cümlesi olup olmayacağı kararını verir ve eğer giriş cümlesi ise I li tüm şıkları elerim. Ve okumaya devam edip kalan şıklar arasında bir tercih yaparım. Eğer giriş cümlesi olmadığını düşünüyorsam, o soru zaten benim için kolay bir sorudur, hızlı bir şekilde çözerim..

mAs105 Nickli Üyeden Alıntı

Genellikle yer değiştirmede yükleme bakman yeterli çünkü birinin yukleminin bittiği yerden diğer cümle başlamış oluyor bu sorularda biten cümlenin yuklemini diğer cümlenin başına koyarak devam ettirirsen işin kolaylaşacaktır

Anlam bütünlüğünü bozan cümle istenildiğinde, ilk cümlede üzerinde durulan konunun altını çizer, diğerleriyle arasında ilişki kurarım. Ne zaman ki kendi kendime ne alakası var ki bununla? dersem cevabı bulmuş oluyorum.

 

I) Edirne’ye bir darüşşifa kazandırmak amacıyla Sultan II. Bayezid Külliyesi yapılmıştır.

II) Temeli 1484 yılında atılan külliye, 1488 yılında hizmete açılmıştır.

III) Külliye, darüşşifa, tıp medresesi, tabhane, cami, imaret ve köprüden oluşmaktadır.

IV) Evliya Çelebi, Seyahatnamesinde bu külliye hakkında bilgi vermektedir.

V) Külliyenin hamamı, değirmeni, su deposu, sübyan mektebi; mehterhane, muvakkithane gibi bölümleri de vardır.

Yukarıdaki örnekten yola çıkacak olursak; ilk cümleyi okuduğunuzda Bayezid Külliyesi’nden bahsedileceği sonucuna varıyoruz. Cümleleri okuduğumuzda konunun dışına çıkıldığı vakit, cevabı elde ediyoruz. (Ki dördüncü cümlede Külliye ile ilgili bir bilgi değil de Evliya Çelebi nin yazmış olduğu bir eserin içeriği hakkında bilgi veriliyor.) Bazen cevabımız 1. cümle de olabiliyor. Bunu anlamak için yapacağımız şey ilk üç cümleden hangisinde farklı bir konu üzerinde durulduğunu tespit etmektir.

Paragraf soruları için diyecek pek bir şeyim yok gibi. Ben paragraf cümlelerini çözerken eğer soru ulaşılabilir, çıkarılabilir şeklindeyse kalem kullanmadan hızlıca okuyup, paragrafın bütününü anlamaya çalışıyorum. Fakat soru ulaşılamaz, çıkarılamaz şeklindeyse önemli gördüğüm yerleri yuvarlak içine alıyorum ve şıklardan ilk bakışta bulamadığım cevapları yuvarlaklar içerisinden bulup çıkartıyorum.. (Genellikle geriye hep 2 şık kalır, yuvarlakların içerisinde biri vardır mutlaka..)

Son olarak sözel mantık sorularını çözerken, nasıl çözerseniz çözün ama mutlaka bir şekil çizin. Gruplandırma sorularında tablo, apartman sorularında apartman, sıralama sorularında ise kişi sayısına göre 1-2-3-4-5.. şeklinde bir sıralama ile çözünüz. Bu size çok şey kazandıracaktır.

 

Ve son sözlerim: Yavaş okumak, anlayarak okumak değildir. Bunu aklınızdan çıkarınız. Siz bir paragrafı yavaş okuduğunuzda dikkatinizin dağılma ihtimali yüksektir. Çünkü beyniniz çok hızlı çalışmaktadır. Bir kerede 10 birim mal üretebilen bir makine ile 5 birim mal üretmeye kalkarsanız ne olur? Zarar edersiniz.. Beyin de böyledir. Hızlı okuduğunuzda, tüm dikkatiniz paragraf üzerinde olacağından, paragrafı anlamanız daha kolay olacaktır. Ancak gözünüzün takip hızına dikkat edin, kelimeleri kaçırmadan okuyunuz.

(alıntıdır)
http://www.dgsli.org/sozel-bolumde-sikinti-yasayanlara/